4 Eylül 2012 Salı

aman gitmesin.

Kim kandırabildi beni benim kadar? Kim acıtabildi canımı seçimlerimden daha fazla? Kim her seferinde en yanlış ruhu sevmeme sebep olabilmiş kendimden başka? Neden kadere isyan edeyim? Neden kızıp atayım anılarımı bir çırpıda? Ben değil miydim aşık olup dünyayı artık yerinde sanmayan? Aşkın gerçeği ile benim gerçeğim aynı olmayabilir. Belki de aşk ve ben birizdir de, elin adamının fikri bizimle aynı değildir. Olamaz mı? Olur, oldu da işte! Üstelik kaç kere…. Gördüğü bir çift göze kanan ben değil miyim? Ben değil miyim her bakışı yanlış anlayan? Ben değil miyim sevdayı olmayan gönüllerde arayan? Her ağlayan gözde, her isyan eden dilde, yanlış yapılmış bir seçimin sonucu saklı değil mi? Kandıramaz seni kimse, gönlün kanmaya meyilli değilse… Mutlak kanmak istemiyorsan, iyi bakacaksın o gözlere, bekleyip sabredeceksin bir süre. Aman gitmesin, aman bitmesin, aman sevsin diye koşarsan peşinde, alacağın kesindir mendilini eline. Ayrıca ayrılık da aşkın şanından değil midir?