28 Ocak 2011 Cuma

ne olur gitme.........

de bir sızı hissediyorum. Hep gideceğin gün geliyor aklıma, varlığın da bir o kadar acı veriyor. Bazen herşey çok güzel, bir anda tüm sevgin sarıyor benliğimi. O kadar sevmişim ki, bütün olumsuzluklar bir anda siliniveriyor gözlerimin önünden ve sadece sana olan aşkım yüreğimi coşturuyor. O an dünyanın en mutlu insanı benim.

Ama sonra bir an geliyor, sadece gerçekte olması gerekenlerin farkına varıyorum ve bir o kadar olmayışın beliriveriyor içimde. Aslında yoksun, hayatın başka bir çizginin üzerine çizilmiş. Başka yerde, başka alemlerde yaşıyorsun. Ben her zamanki gibi yanlış yerdeki, yanlış zamanlar içindeki, yanlış insan rolündeyim.
Ne kadar uğraşsam da hiç bir çıkış yok. Kapalı yoldan geçebilme ihtimali kadar zorlukların arasında çabalıyorum. İnsanlar savaşır ve bir sonuca varırlar. Ya kazanırlar ya da kaybederler, ama sonuçta tek taraf galip gelir en azından ve bir anlamı vardır yapılanın ya benim yaşadıklarım?..sonuçsuz bir savaş bu.
Ne kazanabildik, ne de kaybettik...

Ne olacak?
Nasıl olacak?
Ne yapabilirim?
Ya da, ne yapmak zorundayım?
Hiç bir soruya cevap yok aslında. Ben bu duruma nasıl düştüm? Desem, o na da cevap bulamadım.

Bu iş ne kadar sürer? Bataklığa düşersin, eğer bir el uzanırsa kurtulursun, ya da kendi başına çabalarsan, çırpındıkça batarsın. Bana kimse yardım edemez, her yolu denedim, ama gerçekten ben bu işten sıyrılamadım... Şimdi ben de çırpınıyorum, batmama çok az kaldı, belki bir el uzanıp kurtarır diyorum, ama çok zor. Çünkü uzanan hiç bir eli tutmak gelmiyor içimden. Galiba ben son çırpınışlarımın eşliğinde bu düştüğüm bataklığa gömülmek zorundayım....

Bu kadar acılar içinde kıvranırken hala senin gidebilme ihtimalin beni bir o kadar korkutuyor. Ne olur hiç gitme!.. Böylesine acı veren varlığına bile razıyım ben... Sensiz olmak bana daha çok hüzün yükler. Sensiz kalmak ölmekten beter, ne olur gitme!.. Nasıl olsa böyle de çaresizliklerin ortasında kalmışım, bir de yok olup beni daha fazla ızdırabın içine sürükleme.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Söyleyelim de gitmesin bari.. Durduğu gibi dursun... Arkadaş gibi... Olur mu?